13 Nisan 2014 Pazar

Horlama

Horlama ve apne tedavi edilebilir hastalıklar olup , üzerinde yeterince durulmadığında hayat kalitesi ve sağlık üzerine kısa ve uzun vadede olumsuz etkileri büyüktür. Örneğin, bu hastaların, aynı yaş ve kiloya sahip yaşıtlarına göre hipertansif atak ve kalp kirizi geçirme ihtimalleri daha yüksektir.Horlama, uyku sırasında hava akımı boğazınızda serbestçe geçemediği zaman oluşan gürültülü sesi iken apne , uyku sırasında 10 saniye veya daha uzun süre ile burun ve boğazdan hava akımının durması şeklinde adlandırılabilir.TUAS toplumun %4-9 unda bulunur ve erkeklerde daha fazladır.

Hastalık Nasıl ve Neden Oluşur?

Oluşum mekanizmasında üst hava yollarının anatomik tıkanıklıkları ile beraber bu yolları çevreleyen kasların uyku sırasında nörolojik nedenlerle gevşemesi ön plandadır.Bu yüzden hastalık sadece anatomik değil aynı zamanda nörofizyolojik bir olaydır.

Hastalığın ortaya çıkışı pek çok faktöre bağlı olabilir

Bunlar : Burun tıkanıklıkları, yumuşak damak/bademcik/küçül dil/ dil kökü problemleri, çene ve boyun yapısı bozuklukları, obezite,kullanılan ilaçlar(uyku ilaçları ve antidepresanlar), hareketsiz yaşam şekli, eşlik eden hastalıklar( diabet ve guatr), dengesiz uyku alışkanlığı şeklinde sıralanabilir.

Dolayısıyla başarılı bir hastalık kontrolü için tek bir faktör değil hastada mevcut olan tüm risk faktörleri beraber giderilmelidir. Bu nedele TUAS tedavisi birden fazla branşı ilgilendiren , ortak çalışma gerektiren bir ekip işidir. Genellikle başta KBB olmak üzere Göğüs Hastalıkları, Nöroloji, Beslenme Uzmanı , Diş Hekimi bu ekip içindedir.

Belirtileri Nedir?

Klinik Belirtiler gündüz ve gece belirtileri olarak 2 ye ayrılabilir.

Gündüz belirtileri başında gündüz uykululuk hali gelir.Gece yeterince uyunmasına rağmen sabah yorgun uyanma tipiktir.

Sabah başağrısı diğer bir gündüz belirtisidir. Yaklaşık %20 oranında bu hastalarda görülür. Başağrısı sabah daha fazla olup gün içinde hafifler.

Unutkanlık, konsantre olamama, dikkat azlığı gibi bilişsel sorunlar ortaya çıkabilir .

Uyku kalitesinin bozulmasına bağlı anksiete, depresyon ve agresyon gibi psikolojik bozukluklar ortaya çıkabilir.

Cinsel fonksiyonlarda azalma hastalarda sık rastlanır.Bu, hem uyku kalitesinin bozulmasının sebep olduğu yorgunluk ve isteksizlik hem de hastalığın oluşturduğu hormonal dengesizliklere bağlıdır.

Sürekli kilo alımı veya kilo verememe diğer bir sorundur.Hastalık kilo almakla ortaya çıkmakla beraber hastalığın ilerlemesi ile alınan kilolar verilemez hale gelir ve kısır döngü oluşur.

Gece Belirtilerinin başında ise horlama gelir.Hastayı hekime getiren en sık şikayettir.Hasta dan daha çok ev sakinlerinin rahatsızlığı ön planda olabilir.

Gece sık idrara çıkma görülebilir.

Gece uykuda reflü, genellikle kendini göğüs kemiği ardında yanma , ağızda ekşimsi tat,seste çatallanma veya boğazda yanma şeklinde kendini gösterir.

Tanı Nasıl Konur?

Tanıda, Uyku testi(polisomnografi) altın standarttır.Polisomnografi pek çok fizyolojik değişkenin uyku laboratuarında, gece uyku sırasında eş zamanlı olarak kaydedilmesi, analizi ve yorumlanmasıdır.

Polisomnografi, mutlaka uyku bozuklukları konusunda özelleşmiş hemşire,teknisyen ve hekimlerin çalıştığı uyku laboratuarında yapılmalıdır.

Tedavi Ne Şekilde Yapılır?

Tedavi, hasta odaklıdır. Horlama ve uyku apnesinde hangi hastada hangi tedavi uygulanacağı hastanın yaşına, muayene bulgularına, genel durumuna, uyku testi sonucuna göre değişir.

Uyku apnesinin süreklilik arz eden kronik bir rahatsızlık olduğu , tedavi ve önlenmesinin de uzun soluklu olacağı bilinmelidir.

Tedavide hasta da kendi yaşantısında gereken tedbirleri almalı hekime destek olmalıdır.

Bunlar arasında kilo kontrolünün, özellikle uzman diyetisyen kontrolü altında ve egzersiz programı ile beraber sağlanması önemlidir.

Alkol ve sigara gibi alışkanlıklar sonlandırılmalı, uyku getiren ilaçların gereksiz kullanımı önlenmelidir.

Uyku hijyeni yani düzenli aralıklarla , sessiz karanlık ve uygun bir yatakta uyku uyuma olanakları sağlanmalı, düzensiz uyku saatlerinden kaçınılmalıdır.

Eşlik eden sistemik hastalıkların kontrolünde ilgili branşlardan , diş ve çene yapısında bozukluklarda diş hekiminden yardım alınmalıdır.

Cerrahi veya uykuda kullanılan pozitif nazal havayolu basıncı maskesi ile tedavi ise en sık başvurulan tedavi yöntemleridir.

Cerrahi tedavi seçenekleri çok çeşitli olup genelde anatomik darlığın seviyesine göre şekillendirilir. Buna rağmen herkesi tedavi eden tek bir cerrahi teknik yoktur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder