13 Nisan 2014 Pazar

Uyku Testi

Türkiye'de 1,5 milyon uyku apneli hasta olduğunu ifade eden Türk TORAKS Derneği Genel Sekreteri Doç. Dr. Hikmet Fırat, 'Uyku apnesi dediğimiz şey uykuda solunum bozukluğu demektir. Yani kişilerde gecede defalarca 10'larca, 100'lerce defa en az 10 saniye ve daha çok olmak üzere uykuda solunum durması demektir. Bu hastalık etrafımıza baktığımız vakit çok fazla çok olan hastalıktır. Astım ve şeker hastalığından daha aşağıda değildir. Türkiye nüfusuna bakacak olursak 70 milyon insanda yüzde 2 gibi bir oran bile deseniz en az 1,5 milyon hastamız var ve bunlara ulaşmamız çok fazla zor. Uyku laboratuarlarında ancak bunun tanısı konulabiliyor. Ülkemizde her ne kadar Avrupa'dan çok uyku laboratuarımız olsa bile fakat buradaki yatak sayısı ile bunlara ulaşmamız mümkün değil. Belki 80 senede bu hastalara ulaşabilip tedavilerini verebiliyorsunuz. Bu sebepten ötürü tarama testleri ön planda olmak mecburiyetinde. Yani herkese uyku testi yapılmasın. Özellikle riskli olan hasta grubuna uyku testi yapılsın' diye belirtti. 

D VE E SINIFI ŞOFÖRLERE POLİSOMNOGRAFİK TESTİ UYGULANMALI 

D ve E sınıfı ehliyete sahip olan uzun yol şoförlerinde uyku testi dediğimiz polisomnografik testinin kesinlikle yapılması gerekmekde olduğunu açıklayan Genel Sekreter Doç. Dr. Hikmet Fırat, 'Trafik kazaları buradan yola çıkılarak bir kanun yapılmış. 2006 senesinde trafik kanununda 26301 sayılı kanun gereğince D ve E sınıfı ehliyete sahip olan ve olacak uzun yol şoförlerinde uyku testi dediğimiz polisomnografik testinin kesinlikle yapılması lazım geliyor. Bu kişiler yüksek riske sahiplerse, mesleklerini icra edemezler. Özellikle pilotlarda sayılarının az olmasından binaen esasen uygulanıyor. Hiçbir hava yolu pilotuna uyku testi uygulamadan işe almıyor. Bunun uzun yol şoförlerinde de olması için güzel bir kanunumuz var. 45 yaş üstü ve beden kitle endeksi 25'in üzerinde olan aday ve olağan olan kişiler uyku testiyle hasta olup olmadıklarının belirlenmesi lazım geliyor. Hastaysa bunun tedavisi var. Şayet kişi tedavisini alıyorsa mesleğini icra etmesinde hiçbir mani yok. Bunun altını özellikle çizmek arzu ediyorum. Tedavisini almıyorsa ve buna karşın mesleğini icra ediyorsa toplumsal bir risk sahibi demektir. Dünyada da bu çok fazla güzel tespit edilmiş. Challenger kazaları gibi kazalar uyku bozukluğundan kaynaklanan kazalardır. Bu sebepten ötürü uzun yol şoförlerinde görüyoruz işte sabaha karşı özellikle uyku ataklarının ortaya çıkması ve kişi bir kişi fakat 45 kişinin yaşamını taşıyor' diye açıkladı. 

"YAPILAN TESTTE 85 ŞOFÖRDEN 46'SI UYKU APNESİ HASTASI" 

85 kişi üzerinde gercekleşen uyku testinde 46 kişinin hastalığa sahip olduğunu dile getiren Türk TORAKS Derneği Genel Sekreteri Doç. Dr. Hikmet Fırat, uyku apnesinin kilolu kişilerde görülme olasılığının daha çok olduğunu dile getirdi. Dr. Fırat, 'Bu mevzuda 2 sene önce kendi hastanemde gercekleşen bir çalışmam vardı uzun yol şoförlerinde. Aktif iki tane firmanın şoförleriydi bunlar. 85 şoföre uyku testi yaptık. 85 şoförün 46 tanesinde biz hastalığı hafif, orta, ağır diye 3'e ayırırız. Orta ve ağır dediğimiz demek oluyor ki ileri grup uyku apne sendromunun olduğunu tespit ettik. 85 kişide 46, yüzde 54'e tekabül ediyor. Bu tümünün spot aldığımız ve Türkiye'nin en iyi 5 tane turizm firmasının şoförleriydi. Bunlar daha seçme şoförler. Bu sebepten ötürü gerisini siz düşünün. Bir manada da dünyada bu sıklık yüzde 2-4 arasındadır. Tabi bu kişilerin yaş ve cinsiyet grupları da çok fazla etkili. 40 yaş üzerindeki erkeklerde bu sıklık çok fazla daha çok. Genel manada kilolu kişiler bunlar. Şoförlerin de çoğu inmobil dediğimiz demek oluyor ki hareketsiz olmaları gerekçesiyle çok kiloya sahipler. Bu sebepten ötürü uyku apnesi bu kişilerde biraz daha çok durumda' olacak şekilde açıkladı. 

SAĞLIKSIZ KİLO ALMA UYKU APNESİNE NEDEN OLUYOR 

Basit 5-6 soruyla hastalığın olup olmayacağını tespit edilebileceğini açıklayan Fırat, konuşmasını şu şekilde tamamladı. 

'Hastalık aynı göz bozukluğu gibi bir şey. Gözünüz bozuksa siz onun önlemini alamazsınız. Bu sebepten ötürü biz şuan hastalığın olup bulunmadığı aslında bir çeşit halk hastalığı işlemi yapıyoruz. Bunu bir takım anketlerle de belirleyebilirsiniz. Basit 5-6 soruyla bu hastalığın var olduğunu tespit edebilirsiniz. Ne olabilir? Buradaki en mühim önleyicilik sağlıksız kilo alma. Özellikle göbek çevresinin genişlemesi, boyun çevresinin kalınlaşması bu hastalığın sıklığını arttırmakta. Yani kilo ile birebir bağlantısı var. Kilo aldıkça hastalığınız ağırlaşıyor. Hastalığınız ağırlaştıkça da kilo alıyorsunuz. Kişi istese de kilolarını basit kolay veremiyor. Hastalığın altında yatan bir tek neden yok belki 30-40 sebebi alt alta sıralayabiliriz. Ama bunlar hep hastalığa katkı sağlayan durumlar. Direkt önleyicilik erken tanıyla konulabilir.'

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder